İslam tarihi açısından Muharrem ayı çok önemlidir tazeliğini bugün bile koruyan iyi – kötü ve insanları derinden yaralayan olaylar idrak ettiğimiz Muharrem ayında vuku bulmuştur. Bu olaylardan biriside kerbela hadisesidir.

Tarihte kerbela denilen olay , hadisenin vuku bulduğu Irak dakiKerbela şehrinde meydana geldiği için bu isimle anılmıştır. İslamın ilk tebliğcisi Hz. Muhammed vefat ettikten sonra , Arabistan yarımadasında ve bilhassa Hz. Ebubekirin hilafetinden sonra hilafet kavgaları başlamıştır. Arap halkında sıkça görülen kabile kültürünün ağır basması sonucu, hilafet hakkı bizim kabilenindir iddiaları ile Müslümanlar arasında, bu günde olduğu gibi siyasi ayrışma ve kutuplaşmalar başlamıştır. Bunun sonucudur ki Hz. Ebubekir haricinde , ondan sonra gelen üç halife Hz. Ömer , Osman ve Ali muhalifleri tarafından şehit edilmişlerdir. İslam tarihinde Hulefa-i Raşidin denilen dört halifeler devrine asrı saadet dense de, bu halifeler zamanında geçen cemelvakası , Sıffın savaşı ve üç halifenin şehit edilmeleri hadiselerini incelersek Peygamber ( SAV ) ın vefatından sonraki döneme pek saadet asrı denilemez .

Üçüncü Halife Hz. Osman halim selim bir insandır. Lakin etrafı ve kabilesi olan Ümeyye oğullarının etkisi altında kalarak ahbab çavuş ilişkisi ile Ebu Sulyanın oğlu Muaviyeyi Şama Vali olarak atamış. Hz. OsmanınŞehit edilmesi ile birlikte Hz. Ali Halife olunca , Muaviye isyan etmiştir. Bu isyan üzerine hilafet merkezi ile aralarında savaşlar olmuştur. Müslümanların kalbine Allah korkusu yerine , insan korkusu girince , bu korkuyu kendi lehlerine kullanmak isteyen siyasiler , islamı istismar ederek büyük zulüm ve baskı politikaları uygulamaya başlamışlardır. Hatta Muaviye , kendi iktidarını güçlendirmek için birsürü yalan hadisi de islam fıkhına sokmuştur.

Muaviyenin ölümü ile hilafet makamına oğlu Yezit gelmiştir. Onun da ilk işi, önünde siyasi iktidarına engel teşkil eden Ehli Beytin temsilcileri ve Hz. Alinin çocukları Peygamber torunu ve incisi olan Hz. Hüseyini ortadan kaldırmak olmuştur. Sözde Kufe halkı kendilerini yezidin zulmünden kurtarmaları için Hz. Hüseyinikufeye davet ederler. Hz. Hüseyine gitmemesi için telkinde bulunulur , lakin o verdiği sözden dönmeyi vicdanına yediremediği için gitmek zorunda kalır . Amacı yezide, hakkı ve hakikatı anlatmak olduğu içinde, sadece kendi aile efradı ve yakınlarını alarak yola çıkar. Hz. Hüseyini davet eden Kufehalkı , sözlerinde durmaz ve yalnız bırakırlar. Kerbela denilen mevkiye geldiklerinde ise 680 tarihi hicri 61 on Muharrem günü 5000 kişilik yezit ordusu tarafından Ablukaya alınır. Hz. Hüseyine yezide biat etmesi için baskı yapılır. O ise zulüm karşısında susanın dilsiz şeytan olduğunu bildiğinden biat etmez . Günlerce aç susuz bırakılır. sonuç da Hz. Hüseyin dahil tüm ailesi , kundaktaki bebeleri dahil 72 yareni şehit edilir. Yezit bununla da kalmaz , Hz.Hüsyeninkatlini kabul etmeyen Mekke ve Medine halkının üzerine ordusu ile gelerek Mekke ve Medineyi de yakar ve bu sırada Kabeyimuazzamaya da büyük zarar verir. İslam alemine ve Peygamber ailesine en büyük düşmanlığı gösteren yezit bu kadar zulmüne rağmen, ancak üç sene kadar hilafet makamında kalmış 39 yaşında vefat etmiş olup bütün bu zulümleri bu üç yıllık süre içerisinde yapmıştır. Bazı tarihçilere göre yezit öldükten sonra hiçbir zaman mezarı dahi olmamış ve tahrib edilmiştir hatta büyük Türk hükümdarı Timur ordusu ile birlikte şama geldiğinde , peygamber torunlarının katli sırasında tepki göstermeyen ve yezitin mezarının yanında bulunan şamşehrinide yakıp yıkmış , yezitin mezarını açarak kemiklerini yakmış daha sonrada mezarını hayvan pisliği ile doldurduğu rivayet edilir. (devamı var)